12 Şubat 2010 Cuma

Raylar Ve Vagon


Hayat bir trende sabahın en erken saatini geçirmek gibiydi bugün.
Hangi vagona bakarsam boş, bomboş bu hayat treni. Yine aynı adımı attım trenden içeri. Yine ve sürekli, titrek ilerlemekteyim soğuğa doğru. Benim önümde gittikçe kararan bir istikamet; trenin altında ise hasarlı raylar var. Bu oksijen bana çok fazla...

Gözlerimi her kırpıştırdığımda daha sepya oluyorum. İşte, bir istasyon daha. Ben ürkekçe pencereye yaklaşıyorum, kimseye çarpamıyor rüzgar. Ve rüzgar boş istasyondan kendisini kuzeye savuruyor. Her istasyonda umutsuzluklar taşırıyor bardağımı.

Anımsamaktayım geçmişten birkaç yolcuyu... Bir istasyonda binip diğerinde inen yolcular. Onları hatırlıyorum bugün. Raylar altında ezilen ve parça parça olan cesetleri hatırlıyorum. Bakıyorum dibe doğru... Yıllar önce buharını deşip saydamına dikilen kalpleri, camlara yazılmış baş harfleri. Vagon duvarları çiziklerle dolu...

Anlatamayacak kadar kararıyor şimdi. İlerleyememek yok... Sabahın bu erken saatlerinde, güçsüz bir güneşim var. Ve sabahın bu erken saatlerinde, iyi geceler hayat...

Yalnızlık ömür boyu.

Fatih Öztürk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder